KONUTTA KDV İNDİRİMİ VE TÜKETİCİNİN KDV İADE HAKKI

 

Bilindiği üzere, Bakanlar Kurulu Kararı ile ( artık Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile) konut satışlarının artırılması amacı ile KDV oranında indirimler yapılmaktadır, en son bazı vergi kanunları ile ilgili 2018/11674 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararındaki geçici 3.maddede “…Bu kararın 1 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen vergi oranına tabi konutların 31.10.2018 tarihine kadar (bu tarih dahil) teslimlerinde, aynı fıkranın (c) bendinde belirtilen vergi oranı uygulanır.” şeklindedir. Buna göre; uygulanmakta olan %18 oranına tabi konut teslimlerinin KDV oranı  31.10.2018 tarihine kadar %8 uygulanması kararlaştırılmıştır” şeklindeki düzenleme ile konutta % 18 olan KDV,  31 Ekim 2018 tarihine kadar satış ve teslimleri yapılmış olan konutlarda % 8 olarak uygulanacak ve fatura % ( KDV üzerinden düzenlenecektir.

Bu durumda, KDV indirimi öncesi, satış sözleşmesi yapılmış ve 31 Ekim 2018 tarihine kadar teslim edilen konutlardaki % 10 oranındaki KDV’nin sebepsiz zenginleşmeye sebep olmaması açısından, ya konut alan tüketiciye iadesi yahut % 10 oranındaki KDV kadar satış bedelinden iskonto yapılması gerekmektedir.  2009 yılında Bakanlar Kurulu kararı ile % 18 den geçici olarak % 8 e düşürülen KDV nedeni ile karar süresi kapsamında teslim edilen konutlardaki % 10 oranında KDV indirime tekabül eden tutarın,  sebepsiz zenginleşmeye neden olacağından, müteahhit tarafından tüketiciye iade edilmesi gerekeceğine ilişkin bidayet mahkemesince karar verilmiş,  karar   Yargıtay 13 Hukuk dairesince onanmış yine karar düzeltme talebi de Yargıtay 13 Hukuk dairesince ret edilerek konu ile ilgili yargı kararı kesinleşmiştir. Bu bakımdan, KDV dahil fiyattan ( sözleşmede açıkça tutara KDV dahil değildir ibaresi mevcut değilse, tutara KDV dahildir), müteahhit ile anlaşarak ödeme yapan ve konutlarını 31 Ekim 2018 tarihine kadar teslim alan tüketicilerin, KDV iadelerine ilişkin hususu değerlendirmeleri menfaatlerine olacaktır.  KDV iade tutarında dava açmak için hak düşürücü sürenin de 5 yıl olduğunu hatırlatalım.

Aktüerya Hesaplamaları

Aktüer hesaplamalarını kısaca açıklamak gerekirse,   genelde sigorta alanında kullanılan  bir kaza, hastalık yahut ölüm nedeni ile meydana gelen zararın, zarar göre kişi hayatta ise kendisi ile ilgili eğer hayatta değilse ( iş kazası, trafik kazası vb gibi durumlarda vefaat ettiyse) destekte bulunduğu kişilerin zararının tespiti ile ilgili yapılan VARSAYIMSAL hesaplama mantığına dayanan zarar tespit hesaplamalarıdır.

Bu hesaplamaların başlıcaları ve en çok kullanılanları

1- İş kazası sonucunda kalıcı ve geçici maluliyete ilişkin Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Hesaplamaları

2- Haksız fiil (cinayet, yaralama, mala zarar verme vb) nedeni ile zarara uğrayan kişi ile ilgili kişi hayatta ise Meslekte Kazanma Gücü Kaybı, hayatta değil ise Destekten Yoksun Kalma Tazminatı

3- Trafik kazalarında, mağdur kişi ile ilgili Meslekte Kazanma Gücü Kaybı, kişi vefaat ettiyse Destekten Yoksun Kalma Tazminatı

4- Zorunlu Trafik Sigortasının tazmin edeceği kaza nedeni ile yaralanma, malul kalma hallerinde Meslekte Kazanma Gücü Kaybı, kişi vefaat ettiyse Destekten Yoksun Kalma Tazminatı şeklinde sıralanabilir.

HESAP NASIL YAPILIYOR

Bedeni zarar tazminatları (Kalıcı/Geçici işgöremezlik) , aktüeryal tekniklere uygun olarak hesaplanır.  Destekten yoksun kalma tazminatı hesaplaması ise (ölüm nedeni ile tazminatlar) vefat eden ve destekten yoksun kalan kişilerin yaşları, beklenen ömrü, gelir seviyesi ve enflasyon gibi birçok kriter dikkate alınarak gerçekleştirilir. Daimi maluliyet durumunda ise yine aynı kriterler, maluliyet oranı ile birlikte değerlendirilir. Vefat durumunda hesaplama, vefat eden kişi eğer yaşasaydı geride kalanlara sağlayacağı maddi desteğin süresi ve tutarı temel alınarak gerçekleştirilir. Maddi desteğin süresi, kişinin beklenen ömrüne bağlı olarak aktüer tarafından belirlenir. Gelir seviyesi ise belgelendirilen ve son kazanılan ücret temel alınarak hesaplamaya dahil edilir. Gelire ilişkin belge sunulamaması durumunda ise hesaplamada asgari ücret dikkate alınır. Fakat yukarıda da söylendiği üzere tüm bu hesaplamalar olasılık üzerine yapılmaktadır.

SİGORTA ŞİRKETİNİN HESABI İLE BİLİRKİŞİNİN HESABI ARASINDA FARK VARMI DIR ?

Evet tutar olarak hesaplamalar arasında farklar vardır. Yargıtay’ın belirlediği tazminat hesaplamaları ile sigorta şirketi kayıtlı aktüerlerin hesapladığı tazminatlar tutarları arasında genellikle ciddi farklar bulunmaktadır ( Yargıtay’ca belirlenen ve mahkemelerde kabul edilen hesap yönetimine göre hesaplanan tazminatlar genelde tutarsal olarak yüksek olmaktadır), bu farkın sigorta şirketlerinin kullandığı varsayımların (aktüer hesap varsayım ve katsayıları) genelde zarar görenin lehine olacak şekilde dizayn edilmemesinden kaynaklanmaktadır. Bu bakımdan her iki tazminat hesap sonuçlarının karşılaştırılmasında fayda bulunmaktadır.